narkozlanmış insanlar yüzünden oy alamadı... bırak başka partiye laf atmayı niye akpye oy verdin onu açıkla ? akp baş örtüsünü çözdü mü ? çözdü!AKP başörtüsü sorununu çözdü!Halkın büyük çoğunluğunun başörtüsü meselesi konusunda çözüm
ümit ettiği AKP, 22 Temmuz seçim beyannamesine bakılırsa bu sorunu
çözmüş görünümünde.Gerçekhayat Dergisi’nden Ümmühan Atak ve Ersin Çelik’in dosyası AKP baş örtüsünü çözdüAK PARTİ’NİN BEYANNAMESİ ÇOK AÇIKAK Parti’nin Seçim Beyannamesi’nde başörtünün esamisi okunmuyor.
Önceki beyannamesinde meslek liseleri, üniversitelerde çifte standardın
kaldırılması gibi konular yer alırken, yenisinde imam hatipler de yok,
başörtü de… Başörtüsü biraz daha ‘hava alması’ için ‘dışarı’ya davet
edilmiştir. Her şey açık. AK Parti hırslandı, Köşk yolunda engel
istemiyor.
Partiler seçim beyannamelerini bir bir açıkladı. Heyecanla okuduk.
Heyecanlandık, çünkü vicdandan, sağduyudan kırıntılar aradık. Umduk ki,
partiler, seçim hazırlıkları yaparken harcadıkları eforu,
beyannamelerine yoğunlaştırmışlar ve bizi biraz olsun bu vesileyle
ferahlatacaklar. Fakat öyle olmadı. Satır satır okuduğumuz
beyannamelerde her şey vardı da, ‘biz’ yoktuk. İmam hatipler yoktu,
işsiz ordusu yoktu, açlık-tokluk üzerine kayda değer bir şey yoktu,
eğitimin esamisi okunmuyor, başörtülüye yer verilmiyordu. Bu konu
başlıklarına yer vererek CHP bizi şaşkınlığa uğratacaktı. Şaşırtmadı.
CHP, 10 yıllık ‘zorunlu eğitim’den bahsetmiş gururla. Bunun,
‘başörtüsüz bir 10 yıl daha’ olduğun apaçık.
Başörtülülerin haklarını savunacağı sözü veren AK Parti’de, türban
veya başörtü kelimeleri yer almıyor bile. Demokrasiden, sermayeden,
askerden bahseden AK Parti, bir şeyleri unutmuş sanki.
Seçim beyannamesinde başörtüsüne yer veren sadece Saadet Partisi oldu.
Onun haricinde, bugün on binlerce başörtülüyü ve ailesini direkt
ilgilendiren başörtüsü yasağının kalkacağına dair hiçbir umut
görünmüyor ortalıkta. Daha şimdiden, başörtüye imam hatiplerde bile yer
verilmeyeceğinin, üniversitelerdeki yasağın kalkmayacağının
sinyallerini aldık.
Mazotun 1 YTL olacağı, ÖSS’nin kalkacağı gibi vaadlerin sıralandığı
siyaset arenasında, başörtüsü, bir partinin ‘çözüme ulaştıracağı’ sözü
verme ihtiyacı bile duymadığı bir yasakla baş başadır artık.
Bugün, başörtüsü, Mehmet Ağar’ın meydanlarda ‘savunduğu’ bir araçtır
sadece. “Bu meydanlarda, yollarda köylerde 30 bin İmam Hatipli çocuk
sizin için koşturdu, bugün beyannamenize YÖK’ü yazamıyorsunuz.
Yüreğiniz mi yetmiyor sizin? Siyasette bunları istismar ede ede
geldiniz.” dediğine bakmayın. Onun da beyannamesi, yasağın
kaldırılacağına dair hiçbir umut taşımamaktadır.
FISILTIYLA EDİLEN BİR YEMİNDİ HEPSİGeçen seçimlerde herhangi bir AK Partili vekil adayını bir caddede,
bir düğünde, bir geleneksel domates şenliğinde, bir Cuma namazı
çıkışında görüp de yanına yaklaşanlar, hep şunu soruyordu: “Başörtüsü
sorununu çözecek misiniz?”
İstisnasız, “Elbette!” diyorlardı.
O güne kadarki icraatlarına bakıp, bu cevapla yetinmeyenler yine
soruyordu; “Fakat bugüne kadar bir şey yapmadınız. Zaten sizin de
işiniz zor, sürekli engelleniyorsunuz(Bu mağdur siyasetçi imajını
seçmene onlar yansıtıyordu çünkü). Ümidimiz hiç yok.”
Bu eleştiriden sonra aday, seçmeninin kulağına eğilip fısıldıyordu;
“Merak etmeyin, sesimizi çıkarmamış olabiliriz ama inanın bize,
çözeceğiz.”
Buna benzer bir diyalog yaşamamış olan var mı?
Bu adayların fısıltılarını işitip umutlanmamış olan?
Peki ya ne oldu? Aradan bunca yıl geçti evet. Vur-kaç taktiğiyle
siyaset yapan, başörtüsüydü, imam-hatiplerdi, şuydu buydu deyip, biraz
tepki görünce sözünden cayan, yönünü başka tarafa dönen bir hükümet
gördük. Bu hükümet yine seçmenle buluşmaya hazırlanıyor.
AK Parti, önceki seçimde biraz “Başörtüsü bizim önceliğimiz değildir”
diyerek, biraz “Başörtüsünü çözeceğiz” diye toparlayarak kazandığı
oyları demledi, suyunu bardak bardak içti. Vitamin oldu. Gürbüzleşti.
“E, artık hak ediyorum” dedi, gözünü Çankaya’ya dikti.
BAŞÖRTÜSÜ BİR SIKINTI BİLE DEĞİL ARTIKBaşörtüsü artık konuşulmaya gerek duyulmayan bir ‘sıkıntı’ bile
değil şimdi. Sıkıntı olsa yine iyi. “Kafa yoruyorlar” diyebilirdik.
Fakat seçim beyannamesinde yer vermeye bile gerek duyulmayan bir
fazlalık.
Başörtüsü, “Dışarı!.. Dışarı!…” diye tempo tutularak uzaklaştırılan bir
Merve Kavakçı’dır şimdi AK Parti’nin beyannamesinde. Görmediğimiz için
hatırlarız bunu.
Her gün hastane köşelerinde tedavi beklerken, vicdandan nasibini alamamış doktorların ölüme terk ettikleri Medine Bircan’dır.
Bir hastaya kan vermek için koşturan fakat örtüsü yüzünden ondan bunda azar işiten Şaziye Gerede’dir.
CHP’nin Kırklareli’ndeki binasının açılışına katılan ve terslenen Yeşilyurt Gazetesi muhabiri Merve Cankurt’tur.
Okul yolunda başörtüsü kullanmasına bile tahammül edilemeyen Aytaç Kılınç öğretmendir.
“Başörtülü oldukları için testis röntgeni çekmediler” diye koparılan uyduruk yaygaranın, mağdur hanım doktorlarıdırlar.
Kuşadası’nda hediyelik eşya dükkanı açmak için belediyeye başvuran,
fakat başörtüsü gerekçe gösterilerek ruhsat verilmeyen Aynur Göktaş’tır.
Okullarından atılan, çalışma hayatlarına son verilen, bir müzeye ziyareti bile engellenen başörtülü bütün kızlardır.
Bunların hepsi AK Parti’nin beyannamesinde vardır aslında fakat satır
aralarındadır sadece. Bunların hepsi fazlalıktır. Hatta ur gibi bir
şeydir, rahatsız eden.
“Dışarı!.. Dışarı!…” kazanmıştır.
“BAŞÖRTÜSÜ SİYASETE ALET OLMUYOR” DEMEK İNSANI RAHATLATMALI MI?Hayır. AK Parti’nin seçim beyannamesinde başörtüsüne yer
vermeyişinin sebebi, birilerine, “Artık başörtüsü üzerinden siyaset
yapılmayacak” dedirtmek için değil. Bilakis, cumhurbaşkanlığı seçimi
sürecinde ‘canı yanan’ AK Parti, Köşk yolunun kapısını ardına kadar
açmak için bahsetmemektedir başörtüsünden.
Tırsmanın, hırslanmanın göstergesidir bu. Beyanname hazırlarken yapılan görüşmelerde adı anılmamaktadır bile.
Yasak, zaman aşımına uğramıştır çünkü!
“Bizim adamlarımızdır, çözecekler, sıkıştırmayalım” deyip meydanlara
inmeyen kalabalıkların, artık sonsuza dek evlerinden çıkmayacaklarının
delilidir.
AK Parti, başörtülü seçmeninden oy istemekte, fakat onların dertlerine derman olmak gibi bir güzelliği hiç düşünmemektedir.
Alıntıdır. Bkz. Haziran Ayı GerçekHayat Dergisi...