Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı

Daha iyi bir Giresun Üniversitesi için...
 
AnasayfaAnasayfa  PortalliPortalli  Kayıt OlKayıt Ol  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yapGiriş yap  

 

 TİMYO ermeni soykırımı iddaları-1

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ozdmrugur
Kurmay Yarbay
Kurmay Yarbay
ozdmrugur


Erkek
Mesaj Sayısı : 436
Yaş : 36
Kayıt tarihi : 17/07/07

TİMYO ermeni soykırımı iddaları-1 Empty
MesajKonu: TİMYO ermeni soykırımı iddaları-1   TİMYO ermeni soykırımı iddaları-1 EmptyCuma Tem. 20, 2007 1:22 pm

Ermeni sorunu (1): Tehcir
1915 olaylarının yoğun olarak tartışıldığı bu dönemde diaspora Ermenileri, Ermenistan’da yaşayanlar ve Batı dünyası ile Türkiye yine karşı karşıya geldi. 90 yıl önce yaşananlar, bugün sıcak bir gündem maddesi olarak karşımızda.

Hazırlayan: Cem Fakir
Tehcir kararı, Ermenilerce farklı, Türkiye tarafından farklı tanımlanıyor. Her iki tarafta acılara neden olan olaylar, bugün Türkiye’nin karşısına konulan siyasi bir gündem maddesi halinde yeniden tartışılıyor. NTV, 24 Nisan tarihi etrafında kopartılan fırtınalar ve oluşan toz-duman arasından gerçekleri ayıklayabilmek ve tarafların görüşlerine serin kanlı biçimde kulak verebilmek için özel bir dosya hazırladı.

ERMENİ SORUNU
1915 yılı Osmanlı İmparatorluğu için bir faciayla başladı. Son kırk yılını cephede geçiren ordu, nefes almaya fırsat bulamadan cihan harbinin ateşine düştü, ilk acı deneyimini de Sarıkamış’ta yaşadı. Binlerce asker donarak öldü, Çarlık Rusyası orduları tüm Doğu Anadolu’yu ele geçirmek fırsatını yakaladı. Rus ordusunda, Osmanlı vatandaşı Ermenilerin oluşturduğu taburlar vardı.
Aslında Ermeniler’deki hareketlenme yeni değildi. 19. yüzyılın başlarından itibaren, artık her yönüyle dağılmaya başlamış devlete karşı örgütlenmişlerdi. Ülkeden tek tek kopan diğer etnik unsurlar gibi toprak davası güdüyor ve özellikle Doğu Anadolu’da, Türklere karşı ölümcül saldırılar düzenliyorlardı.

TTK Başkanı Yusuf Halaçoğlu

Yusuf Halaçoğlu (Türk Tarih Kurumu Başkanı): Bu tarihlerde artık terör başlıyor. Terör hareketleri 1895 Sason isyanı ile daha geniş bir hal alıyor. Ardından Anadolu’nun pek çok şehrinde kundaklamalar, insan öldürmeler oluyor. Ardından da Van’da, Elazığ’da, Adana’da, Zeytun’da isyanlar çıkıyor. Yine İstanbul’da Osmanlı Bankası’nın bombalanmasından Yıldız suikastına kadar, çeşitli suikastlar var.

TEHCİRDEN ÖNCE
Eski büyükelçi ve CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ da olayların 1915’ten çok öncelere dayandığı görüşünde.

CHP Milletvekili ve eski büyükelçi Şükrü Elekdağ

Şükrü Elekdağ: Osmanlı devletine büyük devletlerin müdahalesi için daima kullanılan, Osmanlı devletinin Hıristiyan tebaasının özgürlükleriydi. Bu işin uluslararası alana intikal etmesi bu şekilde olmuştur. Böyle bir yaklaşım içersinde Hınçak ve Taşnak gibi kurumlar ortaya çıkmış ve Anadolu’yu kana boyamışlardır. 1878’den 1. Dünya Savaşı’na kadar 40’tan fazla isyan olmuştur Anadolu’da. Bu isyanların temel amacı Hıristiyanların Türkler tarafından baskıya maruz kaldığı gerekçesiyle dış devletlerin müdahalesini sağlamaktır. Önemli olan şudur burada; Birinci Dünya Savaşı’ndan önce Ermeni partileri şöyle bir plan üzerinde anlaşmışlardı. O da Birinci Dünya Savaşı’nın bağımsızlığı elde etmek için bulunmaz bir fırsat teşkil edeceği idi.

1915 olaylarına ilgi duyanlar yalnızca tarihçiler, diplomatlar değil. Bu soruna ilişkin derinlemesine araştırma yapan bağımsız araştırmacılar da var. Bunlardan birisi de Almanya’da yaşayan Derya Tulga da şunları söylüyor.

Araştırmacı Derya Tulga

Derya Tulga: Şimdi 1915 bir nokta değil. 1915, ta 1774’te başlıyor. Neden başlıyor? O tarihten itibaren insanlar başlıyorlar yerleştikleri toprakları terketmeye... Bütün o tarihlerdeki anlaşmalarda madde var; isteyen istediği yerde yaşar diye... Yani birarada yaşama gibi durum kalmamış. Fakat ondan sonra bu gönüllülük ortadan kalkıyor. Bu, Gladstone’un meşhur 1876’da ‘Türkler pılını pırtısını toplasın, defolsun’ hikayesi geliyor. İş ciddiye biniyor. 1915 yılında Türkiye’de bir nesilde üçüncü defa kovulmuş adam var. Ondan sonra Ermeniler tarafından bir de dördüncü defa gündeme gelince, bazı adamların sabrı patlamış.

Resmi teze karşı yaptığı açıklamalarla çoğu zaman büyük tepki çeken tarihçi Halil Berktay ise, 1915 öncesi olayların tek taraflı resmedildiği görüşünde.


Tarihçi Halil Berktay

Halil Berktay: Ermeni meselesinde resmi tarihçiliğin yazıp çizdiği, Türk Tarih Kurumu’nun, Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun, Ermeni Masası Başkanı Hikmet Özdemir’in ve diğerlerinin yazıp çizdiği herşey, aslında bu örtük kabullerden kaynaklanmaktadır. Yani ortaya Ermeni milliyetçi devrimci örgütleri çıktıysa; ‘bunun hiçbir mantıki açıklaması yoktur bu adamlar haindir’, ‘verdikleri mücadele başından itibaren bir ihanet mücadelesidir’, ‘bir dış ajanlık, Rus Çarlığı’ndan, Panslavizmden falan kaynaklanan’... -O boyutları hiç yoktur demiyorum ama- ona indirgenen ‘bir ihanet çıkışından başka birşey değildir’. Söylemek istediğim şey şu: Bu bütünsel tarih kurgusu Osmanlı İmparatorluğu’nun bir dikensiz gül bahçesi gibi resmedilmesinden ve buna karşılık bütün isyan, başkaldırı, reform taleplerinin hepsinin ihanet girişimleri olarak resmedilmesi anından başlayarak toptan sakattır.

Savaşla birlikte durum daha da kritikleşti. 1915’in ilk aylarında yaşananlar Türklerle Ermeniler arasında daha kötü olayların habercisiydi. Anadolu’nun dört bir yanında isyanlar çıkıyor, Ermeni örgütleri Türk ordusunun ikmal hatlarına yoğun saldırılar düzenliyordu.

Yusuf Halaçoğlu: Gözünüzde Türkiye haritasını canlandırın. Çanakkale’de savaşıyor ordunun bir tanesi, ikincisi Kafkasya’da savaşıyor. Bir ordunuz da Suriye’de savaşıyor. Bir çizgi çekin bu savaş olan alanlara. Deniz yolları biliyorsunuz kapalı. Rus donanması Karadeniz’i tutmuş. İtilaf devletleri donanması da Akdeniz’i tutmuş, herhangi bir şekilde denizden ikmal şansınız yok.
Şimdi bir çizgi çekin İstanbul’dan Kafkasya’ya, Kafkasya’dan Suriye’ye, Suriye’den Çanakkale’ye. Bu üçgen içersinde kimler var; işte Ermeni nüfusu var. 24 Nisan öncesinde Patrik başta olmak üzere bütün ileri gelenler ikaz ediliyor. Bakın bu tür hareketler yaptığınız takdirde sert tedbirler uygulanacaktır diye. Bu da var elimizdeki belgelerde. Bu ikazda bulunulduğunu Amerikan belgelerinde de görüyoruz, Konsolosluk raporlarında... Ama olmadığı için 1800 Ermeni’nin tutuklandığını görüyoruz. Bakın yine 24 Nisan, sürgün kararının alındığı tarih değil.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
TİMYO ermeni soykırımı iddaları-1
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı :: Haberler :: Güncel Haberler-
Buraya geçin: