Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı

Daha iyi bir Giresun Üniversitesi için...
 
AnasayfaAnasayfa  PortalliPortalli  Kayıt OlKayıt Ol  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yapGiriş yap  

 

 Çarpıtılan Çağlayan Mitingi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Çarpıtılan Çağlayan Mitingi Empty
MesajKonu: Çarpıtılan Çağlayan Mitingi   Çarpıtılan Çağlayan Mitingi EmptySalı Tem. 17, 2007 1:26 pm

Bilginin iletilmesi

Bilgilerin hızla çoğalması matbaanın icadı ile başlar. Avrupa matbaanın Johann
Gutenberg tarafından icat edildiğini iddia etse de, matbaa ilk olarak
Çin’liler tarafından icat edilmiş ve dünyaya yayılmasında Türklerin
büyük emeği geçmiştir.

Alman
bilim adamı Hertz elektrik ve manyetik etkilerin de ışık gibi dalgalar
halinde yayıldığını keşfetmiş ama bu düşüncesinin üzerinde çalışmaya
zaman bulamamıştır. Daha sonrasında radyo icat edilmiş ve ses elektro
manyetik dalgalarla taşınmaya başlanmıştır. Birçok kimse radyonun kendi
icadı olduğunu ileri sürse de İtalyan Mucit Guglielmo Marconi radyoyu
icat eden kişi olarak kayıtlara geçmiştir. 1898’de icat edilen radyo
1923 yılında yüksek frekans radyo dalgalarının iyonsfer'e çarparak
dünyaya döndüğü ispatlanınca radyo, deniz aşırı haberleşme de dahil
olmak üzere hızla yaygınlaştı.

21.
yüzyılın vazgeçilmez aletlerinden biri olan televizyonun da tarihi, 75
yıl önce, İskoç mucit John Logie Baird ’in keşfiyle başladı. En yaygın
iletişim araçlarından biri olan televizyonu izleme de ise günde
ortalama 4 saat izlenim ile ülkemiz dünya birincisi.

1970’lerde
pentagon askeri amaçlı çalışmalarıyla dünya internet ile tanışmış 90
yıllarda ise tüm dünyada giderek yaygınlaşmıştır.



Medya su gibidir

Şu
an dünyada bulunan en büyük güç medya organları. Televizyon, gazete,
radyo ve internet. Girdiği kabın şeklini alan su gibi medya da,
kendisini elinde bulunduranların şeklini alıyor. Ve bu güç kişiye göre
ya doğru bilginin ulaşması ya yanlış bilginin yayılması, ya ıslah ya
ifsat ya barış ya da savaş olarak şekilleniyor.

Güçler
sıralamasında 1. sıraya oturan medya ülkemizde maalesef ıslahtan ziyade
ifsat, özgüven yerine korku psikolojisinin yayılması, doğruların değil,
doğru olarak kabul ettirilmeye çalışılanların halkın beyninde yer
etmesi için yoğun bir çaba içerisinde. Ve azımsanmayacak kadar çoklar.

İnsan
hakları, özgürlükler ve demokrasiden dem vuran bir avuç malum zihniyet,
kendi doğrularını diğer insanlara empoze edebilmek için insan haklarını
ve özgürlüklerini hiçe sayarak baskıcı ve dayatmacı uygulamalarına
ellerinde bulunan medyayı alet ediyorlar.



Saadet Partisi seçim otobüsünden

Basın
için seçim meydanında iki otobüs hazırlanmış. Bir otobüs hınca hınç
doldurulmuş, diğer otobüste de 4-5 kamera, ve toplamda gazeteci
arkadaşlarımızla birlikte sayabildiğim kadarıyla 15-16 medya mensubu.
Göze ilk çarpanlar, BBC, CHA, DHA, TV8, Milliyet ve diğer medya
organlarının temsilcileri. Televizyon ekiplerinin ve birkaç gazetecinin
aralarında yaşanan diyalog ise şunlardı: (seçime katılanların sayısı
hakkında)

- 20.000 kişi var

- 30.000 yazalım mı?

- Arkadaki yerler biraz seyrek 20.000 desek olur.

Bu
sözlerin ardından aralarında yaklaşık 5 dakika mitinge gelenleri
hesaplamaya çalıştılar önde şu kadar arkaya doğru bu kadar sıra,
çarparsak şu olur v.s.

Aradan
başka bir ses geldi. 6.000 yazalım bir başka arkadaş 5.000 deyince
gazeteci bir arkadaş sözü çok manidar olarak geliyordu: arkadaş o kadar
da veremeyiz fotoğraflarda anlaşılır. Ve son nokta tv8 muhabirinden
“8.000 olsun”.

Yaşanan bu diyalog ise saadet partisinin yok sayılmaya çalışılmasının en basit göstergesi olabilecek düzeyde.







Medya yerin dibine sokayım derken yükseltmişti.

Refah
partisinin yükselişi ile medya organlarında Refah Partisine ve Milli
Görüşe karşı yapılan saldırılar Refaha oy kaybettirmekten çok oy
almasına yardımcı olmuştu. Öyle ki yerin dibine sokalım derken
yükselişe vesile olmuşlardı. Ekranlara alınan Refahlı belediye
başkanları vekiller konuşmalarıyla halkın teveccühünü kazanıyor ve
Refah güçleniyordu. Ta ki 28 Şubat’a kadar. Fazilet partisinden sonra
Milli Görüş ile bu şekilde baş edemeyeceğini anlayan bazı güçler,
onları yok saymaya başladı. Medya organlarında Milli Görüş
kuruluşlarına yer verilmedi. Verilenler ise olandan ya bambaşka ya da
zayıflaştırılarak verildi, verilmeye devam ediyor. Öyle ki milyonluk
Çağlayan mitingi bile medya organlarında en fazla 300.000 rakamına
kadar yer verilmiş. Sağ kanattan bilinen Zaman gazetesi ise 67.000 kişi
olduğunu iddia etmiş. Daha sonrasında tabanından gelen tepkiler
neticesinde kendi haberine tekzip yayınlamak zorunda kalmıştı.
Polis
kayıtlarına göre 957.000 kişi ile gerçekleştirilen Çağlayan Mitingi
El-Cezire, Katar, İran devlet televizyonu gibi İslam dünyasının önemli
kanalları mitingin tamamını canlı olarak yayınlarken BBC ve CNN’de
mitingden kesitleri canlı yayında kamuoyuna sunmuştu.




Medyaya yansıyan

Bugün
gazetelere yansıyan ise Erbakan’ın sözlerinin çarpıtılmış halleri,
virgülden önce ki hisseleri yahut cümlelerinin montajı. Mitinge erken
saatte gelen insanların ve daracık karelere sığdırılmış tesettürlü ve
çarşaflı olarak tabir edilen çarşaflı bayanlar. Dileriz bir gün, tüm
gazetecilerimiz gerekirse patronlarına rağmen dürüst ve ilkeli haber yapmayı başarırlar.
[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Çarpıtılan Çağlayan Mitingi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Giresun Üniversitesi Öğrencileri Paylaşım Alanı :: Haberler :: Güncel Haberler-
Buraya geçin: